Küresel piyasalarda gözler ABD verisinde

Posted by

Dünya genelinde önemli merkez bankalarının, yakın dönemde faiz indirimlerine başlayacağına ilişkin beklentilerin güçlü kalmayı sürdürmesine karşın ABD Merkez Bankasının (Fed) söz konusu faiz indirimlerine diğer ülke merkez bankalarından daha geç başlayacağına yönelik endişelerin artmasıyla pay piyasalarında risk iştahının törpülendiği görülüyor.

Hafta boyunca ABD’de açıklanan makroekonomik verilerin, Fed’in enflasyonla mücadele kapsamında politika faizini Temmuz 2023’ten bu yana 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında tutmasına karşın ekonomik aktivitede güçlü duruşa işaret etmesi ve Fed yetkililerinin şahin tonlu yönlendirmeleri pay piyasalarında üzerinde satış baskısı oluşturan ana etkenler oldu.

POWELL’DAN ‘BEKLE VE GÖR’ MESAJI

Fed Başkanı Jerome Powell’ın çarşamba günü yaptığı açıklamada, “bekle-gör” mesajı öne çıkarken, “Ekonomi genel olarak beklediğimiz gibi seyrederse çoğu FOMC üyesi bu yılın bir noktasında politika faizini düşürmeye başlamanın uygun olacağını düşünüyor” diye konuşması doların diğer önemli para birimleri karşısında gerilemesine, emtia fiyatlarında ise yukarı yönlü hareketlere neden oldu.

Powell’ın ardından perşembe günü Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari’nin ise enflasyonda daha fazla ilerleme kaydedilmediği sürece bu yıl faiz indirimlerinin gerçekleşmeyebileceğini dile getirmesinin ardından pay piyasalarındaki düşüşler dikkati çekti.

Makroekonomik veri tarafında da dün ülkede tarım dışı istihdamın martta 303 bin kişi ile beklentileri aşması ve işsizlik oranının yüzde 3,9’dan yüzde 3,8’e gerilemesi, iş gücü piyasasındaki sıkı duruşun sürdüğüne işaret etti.

Söz konusu verilerin ardından Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, mart ayına dair istihdam raporunun iş gücü piyasasının “oldukça güçlü” olduğuna işaret ettiğini belirtti.

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman da enflasyonun yüzde 2’ye düşürülmesindeki ilerlemenin bu yıl daha yavaş olacağını tahmin ettiğini söyledi.

Politika faizini çok erken veya çok hızlı düşürmenin enflasyonda bir yükselmeyle sonuçlanabileceğine işaret eden Bowman, bunun enflasyonu yüzde 2’ye döndürmek için gelecekte daha fazla faiz artışı gerektirebileceği konusunda uyardı.

Dallas Fed Başkanı Lorie Logan ise enflasyona yönelik yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında faiz oranlarını düşürmeyi düşünmek için henüz çok erken olduğunu, hangi ekonomik yolda olunduğuna dair belirsizliğin çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Enflasyonun düşmesi durursa Fed’in uygun tepki vermeye hazır olması gerektiğini anlatan Logan, para politikasına esnek bir yaklaşımın, verileri değerlendirmeye devam etmek ve fiyat istikrarı ile maksimum istihdama ulaşmada en iyi seçimleri yapmak için zaman sağlayacağını dile getirdi.

Bu gelişmelerin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed’in haziranda faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 49’a geriledi. Bir hafta önce bu ihtimal yüzde 64 ile fiyatlanıyordu.

Analistler, gelecek hafta ülkede açıklanacak enflasyon verilerinin söz konusu fiyatlamalar üzerinde değişikliğe sebep olabileceğini belirterek, ABD’de Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE) martta aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 3,4 artış göstermesinin beklendiğini bildirdi.

Öte yandan, bu gelişmelerin ışığında tahvil piyasalarında satıcılı bir seyir hakim olurken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 19 baz puanlık artışla haftayı yüzde 4,39’tan kapattı.

Geçen hafta 105,1’e çıkarak Kasım 2023’ten bu yana en yüksek seviyesini test eden dolar endeksi ise haftayı yüzde 0,2 azalışla 104,3’ten tamamladı.

Powell’ın bu yılki potansiyel faiz indirimlerine verdiği destekle Fed’in yılın ikinci yarısında faiz indirimlerine başlayabileceğine ilişkin beklentilerin güçlü kalması altının ons fiyatını yukarı yönlü destekledi.

ALTINDA TÜM ZAMANLARIN EN YÜKSEK HAFTALIK KAPANIŞI

Altının ons fiyatı, haftayı yüzde 1,5 değer kazancıyla 2 bin 326 dolardan tamamlayarak, tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.

Hali hazırda devam eden jeopolitik riskler ve arz endişeleri ise petrol fiyatlarını yukarı yönlü desteklerken, hafta içinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu güvenlik kabinesi toplantısında ülkesinin İran’a ve onun vekillerine karşı faaliyet göstereceğini ve ona zarar vermek isteyenlere zarar vereceğini söyledi.

Analistler, İran ve İsrail arasında doğrudan bir çatışma yaşanması halinde Orta Doğu’daki gerilimin hat safhaya taşınacağını vurgulayarak, bu durumun petrol fiyatlarını daha da yukarılara taşıyabileceğini ifade etti.

Böylece yükseliş eğilimini üst üste 4. haftaya taşıyan Brent petrolün varil fiyatı, geçen haftayı yüzde 4,4 artışla 90,6 dolardan tamamlayarak Ekim 2023’ten bu yana en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), şubatta 46 ayın en düşük seviyesine inen Küresel Gıda Fiyat Endeksi’nin, martta bitkisel yağlar ile et ve süt ürünlerinin fiyatlarındaki ivmelenmeye bağlı olarak yüzde 1,1 artışla 118,3 puana yükseldiğini bildirdi.

NEW YORK BORSASINDA NEGATİF SEYİR HAKİM OLDU

ABD’de geçen hafta açıklanan makroekonomik veriler güçlü ekonomik aktiviteye işaret etmesi ve Fed yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin ardından bankanın faiz indirimine başlama ihtimalinin yavaş yavaş hazirandan temmuz ayında ötelenmeye başlamasıyla New York borsasında satıcılı seyir öne çıktı.

Ülkede geçen hafta açıklanan verilere göre, JOLTS açık iş sayısı şubatta, bir önceki aya kıyasla 8 bin artarak 8 milyon 756 bine yükselirken, ADP özel sektör istihdamı da martta 184 bin kişiyle piyasa beklentilerinin üzerinde arttı. İşe alımlarda temmuzdan bu yana en büyük artış görüldü.

ABD’de işsizlik maaşı başvuru sayısı, geçen hafta beklenenden fazla artışla 221 bine çıkarken, 2 ayın da en yüksek seviyesine ulaşmış oldu.

Fed’in de dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç ise beklentilere paralel olarak yüzde 0,3 artışla 34,69 dolara ulaşırken, ülkede tüketici kredileri şubatta 14,1 milyar dolar artışla beklentilerin altında kaldı.

ABD’nin dış ticaret açığı, şubatta aylık bazda yüzde 1,9 artarak 68,9 milyar dolara çıktı. Geçen yıl nisan ayından sonraki en yüksek seviyesini gören dış ticaret açığının 66,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyordu.

Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), martta aylık bazda 1,2 puan azalışla 51,4’e gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşirken, S&P Global tarafından açıklanan hizmet sektörü PMI verisi de aynı dönemde 0,6 puan azalarak 51,7’ye geriledi.

Söz konusu gelişmelerle New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 0,80, S&P 500 endeksi yüzde 0,95 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,27 kayıpla haftayı tamamladı.

8 Nisan ile başlayan haftada, ülkede çarşamba günü enflasyon ve bütçe dengesi verilerinin yanı sıra Fed’in son toplantısına ilişkin tutanaklar, perşembe günü Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ile haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma günü ise Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.

AVRUPA PAY PİYASALARINDA DA SATICILI SEYİR ÖNE ÇIKTI

Avrupa borsalarında da negatif bir seyir izlenirken, bu hafta Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz kararı ve ECB Başkanı Christine Lagarde’ın yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağına yerleşti.

Analistler, ECB’nin bu haftaki toplantısında faizleri sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını ifade ederek, bankanın haziranda faiz indirimlerine başlayabileceğine ilişkin beklentilerin güçlü kalmaya devam ettiğini bildirdi.

Bölge genelinde açıklanan öncü enflasyon verilerinin yavaşlamaya işaret ettiğini aktaran analistler, ECB üyelerinin yüzde 2’lik enflasyon hedefine ulaşma yolunda emin adımlarla ilerlediklerine inandığını söyledi.

Avro Bölgesinde açıklanan öncü enflasyon verilerine göre TÜFE martta yıllık yüzde 2,4 artışla beklentilerin altında kalırken, aylık bazda da yüzde 0,8 arttı.

Almanya’da da öncü verilere göre enflasyon, martta yıllık yüzde 2,2’ye yavaşlayarak, Nisan 2021’den beri en düşük seviyesine geriledi.

Geçen hafta ECB’nin son toplantısına ilişkin açıklanan tutanaklarda, üyelerin enflasyonun gelecek aylarda aşağı yönlü trendine devam etmesini beklediği ifade edildi. Tutanaklarda yüzde 2 enflasyon hedefine ilerleme yolunda artan güvenle faiz indiriminin düşünüldüğü kaydedildi.

Öte yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Avrupa Birliği’nin (AB) kredi notunu “Aaa” olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü “durağan” olarak tuttu.

Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,72, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,52, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,76 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 2,13 azalış kaydetti.

Gelecek hafta pazartesi günü Almanya’da sanayi üretimi, perşembe günü ECB faiz kararının yanı sıra Lagarde’ın açıklamaları, cuma günü ise Almanya’da nihai enflasyon verileri takip edilecek.

ASYA BORSALARINDA İSE KARIŞIK SEYİR İZLENDİ

Asya pay piyasalarında geçen hafta karışık seyir hakim olurken, Japonya ekonomi yönetiminden gelen karışık açıklamalar dikkati çekti.

Hafta başında, Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki, Japonya Merkez Bankasının (BoJ), genişleyici para politikasına “muhtemelen” devam edeceğini dile getirerek, bankanın kurdaki aşırı oynaklığa karşı harekete geçmeye hazır olduğunu da belirtti.

Artan uzun vadeli faiz oranlarının borç finansman maliyetini artırabileceği ifade eden Suzuki bunun, “Japonya’nın mali durumu üzerinde baskı oluşturabileceği riskine karşı dikkatli olunmalı.” dedi.

Haftanın son işlem gününde ise BoJ Başkanı Kazuo Ueda, 2024’ün ikinci yarısında faiz artırımı ihtimalinin sinyalini verdi.

Ueda, Japonya’nın enflasyonunda geçmişteki ithalat maliyetlerindeki artışların etkisinin azalmasının ve hükümetin enerjiye yönelik teşviklerinin sona ermesinin de enflasyonu gelecek dönemde etkileyebileceğini ifade etti.

Ayrıca Ueda, döviz kuru hareketlerinin ülkenin enflasyonunu ve ücretlerini göz ardı edilmesi zor bir şekilde etkilemesi halinde merkez bankasının “para politikasıyla yanıt verebileceğini” söyledi.

Söz konusu gelişmelerin ardından dolar/yen paritesi haftayı yüzde 0,2 artışla 151,59 seviyesinden tamamladı.

Öte yandan, bölge genelinde açıklanan verilere göre, Çin’de imalat sanayi PMI 51’e çıkarak ülkenin ekonomik aktivitesinde canlılığın arttığına işaret etti.

Çin’de Caixin hizmet sektörü PMI martta 52,7’ye yükselerek art arda 15 ay genişleme kaydederken, Japonya’da ise hizmet sektörü PMI martta 54,1 ile beklentilerin altında kaldı.

Ayrıca, geçen hafta Tayvan’da yaşanan deprem felaketlerinin ardından dünyanın en büyük çip üreticisi olan Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) bazı fabrikalarında üretimi durdurmasının ardından tekrar faaliyete başladığını bildirdi.

Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,92 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,10 artarken, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,41 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,18 değer kaybetti.

Gelecek hafta çarşamba günü Japonya’da, perşembe günü ise Çin’de ÜFE, cuma günü de Japonya’da kapasite kullanım oranı ile Çin’de dış ticaret verileri takip edilecek.

BORSA İSTANBUL’DAN REKOR KAPANIŞ

Yurt içinde Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 5,21 değer kazancıyla 9.618,83 puanla rekor seviyeden tamamlayarak, tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.

Geçen hafta ülkede açıklanan verilere göre, TÜFE martta aylık bazda yüzde 3,16, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 3,29 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 68,5, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 51,47 olarak gerçekleşti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Aylık enflasyon, öngörümüz doğrultusunda mart ayında geriledi. Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), sadeleşme adımlarına devam ederken, menkul kıymet tesisine tabi yükümlülüklere uygulanan menkul kıymet tesis oranının yüzde 4’ten yüzde 1’e düşürülmesine, kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisine ilişkin uygulamanın sonlandırılmasına karar verildi.

Yurt içi yerleşik gerçek kişiler, 31 Mart 2024 itibarıyla bankalarda mevcut olan altın, dolar, avro ve İngiliz sterlini cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesaplarını TL’ye çevirebileceğini duyuran TCMB, kredi kartı işlemlerinde (nakit çekim veya kullanım işlemleri hariç) uygulanacak aylık azami akdi faiz oranını da yüzde 3,66’dan yüzde 4,25’e çıkardığını bildirdi.

Bu gelişmelerin ardından dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 1,1 altında 32,0318’den tamamladı.

Analistler, haftaya pazartesi sanayi üretimi verilerinin takip edileceğini belirterek, Ramazan Bayramı tatili öncesinde Borsa İstanbul’un 9 Nisan Salı günü saat 12.40’a kadar açık olacağını hatırlattı.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir